ZARFLAR
Eylemleri, eylemsileri, sıfatları ve
kendi türünden sözcükleri çeşitli yönlerden belirten sözcüklere zarf
(belirteç)denir.
İhtiyar, kapıyı yavaşça açtı.
Dün aldığımız yumurtalar
bayatmış.
Sınavda çok kolay sorular
vardı.
Çocuk ne güzel konuşuyordu.
Bu cümlelerin birincisinde, “yavaşça”
sözcüğü “açmak” eylemini “durum” yönüyle; ikincisinde, “dün” sözcüğü
“aldığımız” eylemsisini “zaman” yönüyle; üçüncüsünde “çok” sözcüğü “kolay”
sıfatını “miktar” yönüyle; dördüncüsünde “ne” sözcüğü “güzel” zarfını derece
yönüyle belirttiğinden belirteç görevinde kullanılmıştır.
Buna göre, belirteçleri şu şekilde
gruplandırabiliriz:
Durum (Hal) Belirteci
Zaman Belirteci
Yer – Yön Belirteci
Azlık – Çokluk (Miktar) Belirteci
Soru Belirteci
1. DURUM (HAL) BELİRTECİ
Eylemleri ve eylemsileri durum
yönünden belirten sözcüklerdir. Eylemlere ve eylemsilere sorulan “Nasıl?”
sorusunun cevabıdır.
Küçük çocuk, koşarak yolun
sonundaki evine gitti.
Bu cümlede, “koşarak” sözcüğü,
“gitmek” eyleminin nasıl yapıldığını belirttiğinden durum belirtecidir.
Benden, böyle söylememi
istemişti.
Bu cümlede, “böyle” sözcüğü,
“söyleme” eylemsisinin nasıl yapıldığını belirttiği için durum belirtecidir.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili
sözcük veya söz öbekleri durum belirtecidir.
Güneş, dağların ardından usul
usul yükseliyordu.
Bir araba, olay yerinden hızla uzaklaştı.
Çamurlara bata çıka yürüyorduk.
İşlerini eksiksiz yapan bir
insandı.
Bugün size mutlaka uğrarım.
Çocuk birden ağlamaya
başladı.
Babamlar belki yarın buraya
gelir.
2. ZAMAN BELİRTECİ
Eylemleri ve eylemsileri zaman
yönünden belirten sözcüklerdir. Eylemlere ve eylemsilere sorulan “Ne zaman?”
sorusunun cevabıdır.
Babam, yarın Ankara’ya
gidecekmiş.
Bu cümlede “yarın” sözcüğü “gitmek”
eyleminin “ne zaman” yapıldığını belirttiğinden, zaman belirtecidir.
Aşağıdaki cümlelerde koyu renkli
sözcük veya söz öbekleri zaman belirtecidir.
Beklediğiniz otobüs şimdi gelir.
Kuşlar, sonbaharda güneye
göç eder.
Siparişlerimiz hâlâ gelmedi.
Az önce seninle konuşan kimdi?
Olanlardan sonra artık buralarda
kalamam.
Yazın bu şirin kasaba turist
akınına uğrar.
Dediklerini, ona bu akşam söylerim.
Not: Cümlede zaman anlamı
taşıyan her sözcük, belirteç görevinde olmayabilir. Eğer sözcük, “Ne zaman?”
sorusuna cevap veriyorsa belirteçtir; vermiyorsa belirteç değildir.
Akşam, maça gideceğiz. (belirteç)
Akşam, şairlerin ilham kaynağıdır.
(ad)
Annemler gece yola çıkacak.
(belirteç)
Şiirlerinde, gece önemli
bir yer tutar. (ad)
3. YER – YÖN BELİRTECİ
Eylemleri ve eylemsileri yer ve yön
ilgisiyle tamamlayan sözcüklerdir. Eyleme, eylemsiye sorulan ve ek almadan
“Nereye?” sorusunun cevabı olan şu sözcüklerdir. aşağı, yukarı, içeri,
dışarı, ileri, geri, öte, beri
Yaşlı kadın, kapıyı açmak için aşağı iniyordu.
Bu cümlede “aşağı” sözcüğü “inmek”
eyleminin “hangi yöne doğru” yapıldığını belirttiğinden, yer-yön belirtecidir.
Aşağıdaki cümlelerde koyu renkli
sözcükler, yer-yön belirtecidir.
Yağmur başladı, hemen içeri girelim.
Birazdan hep birlikte dışarı çıkarız.
Azıcık ileri gider misiniz?
Rahat edemediysen beri gel
biraz.
Hatasını anlayıp geri döneceğini
düşünmüştüm.
Yer-yön belirteçleri, adları
belirttiğinde sıfat olur; ek aldığında belirteç görevinden çıkar.
Adam, yukarı çıktı.
(belirteç)
Adam, yukarı kata çıktı.
(sıfat)
Adam, yukarıya çıktı.
(ad)
Burası pek sakin bir sahil
kasabasıydı.
Bu cümlede “pek” sözcüğü, sıfat olan
“sakin” sözcüğünü belirtmiştir.
Ailenin en küçüğü Semih’ti.
Bu cümlede “en” sözcüğü adlaşmış
sıfat olan “küçüğü” sözcüğünü belirtmiştir.
4. AZLIK – ÇOKLUK (MİKTAR) BELİRTECİ
Eylemleri, eylemsileri, sıfatları,
adlaşmış sıfatları ve belirteçleri miktar yönüyle belirten sözcüklerdir.
Azlık-çokluk belirtecini bulmak için ilgili sözcüğe “Ne kadar?” sorusu sorulur.
Sıkça kullanılan miktar belirteçleri
şunlardır: az, çok, fazla, pek, azıcık, biraz, oldukça, daha, en…
Onunla bu konuyu çok tartıştık.
Bu cümlede “çok” sözcüğü “tartışmak”
eyleminin “ne kadar” yapıldığını belirttiğinden, azlık-çokluk belirtecidir.
Aşağıdaki cümlelerde koyu renkli
sözcükler, azlık-çokluk belirtecidir.
Yıllardır bu şehirdeyim; ama burayı pek sevmedim.
Tarlada çalışırken kendini fazla yorma.
Akşamleyin sahilde arkadaşlarla biraz dolaştık.
Sen kalk azıcık da biz
oturalım.
Bundan sonra az görüşelim
mümkünse.
Seni dün, sahilde bayağı bekledim.
Birazcık konuştu, sonra sahneden
indi.
Görmeyeli oldukça değişmişsin.
Şimdi de belirteçlerin; eylemsileri,
sıfatları, adlaşmış sıfatları ve belirteçleri nasıl derecelendirip
belirttiklerini görelim:
Çok konuşan insan, çok yanlış
yapar.
Bu cümlede “çok” sözcüğü, eylemsi
olan “konuşan” sözcüğünü belirtmiştir.
Ben, kardeşimden daha hızlı
koşuyorum.
Bu cümlede “daha” sözcüğü, belirteç
olan “hızlı” sözcüğünü belirtmiştir.
Not: “En” ve “daha” sözcükleri;
sıfatı, adlaşmış sıfatı ve belirteci üstünlük yönüyle belirtir. Bu durumlarda
bu sözcükler üstünlük belirteci olarak adlandırılır.
Sonbahar, en güzel
mevsimdir.
Bu çocuktan daha çalışkanını
görmedim.
Bizimle gelmeni en çok ben
istiyorum.
Ben, hepinizden daha çok
sevindim.
5. SORU BELİRTECİ
Eylemleri soru yoluyla belirten
sözcüklerdir.
Çanakkale gezisi nasıl geçti?
Bu cümlede “nasıl” sözcüğü “geçmek”
eyleminin “nasıl” yapıldığını soru yoluyla belirttiğinden, soru belirtecidir.
Aşağıdaki cümlelerde koyu renkli
sözcükler, soru belirtecidir.
Bu karanlıkta oraya nasıl gideceksiniz?
Köye ne zaman varırız?
Misafirlerimiz bizi kapıda ne
kadar beklemişler?
Bunları bana neden daha
önce söylemedin?
Niçin okula erkenden
gidiyorsunuz?
Bana niye bağırıyorsun ki?
Ne gülüp duruyorsunuz orada?
Not: “Ne” sözcüğü cümle içinde
değişik görevler kazanabilir.
Bana hediye olarak ne aldın?
(soru adılı)
Buraya ne gün geleceksin?
(soru sıfatı)
Bu çocuk ne ağlıyor?
(soru belirteci)
50 SORU :
1. I.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
II. Bu
şehir o eski İstanbul mudur?
III.
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
IV.
Sokak lambaları birden yanıyor
V.
Kaldırımlarda yağmur kokusu...
Bu
dizelerden hangisinde zarf (belirteç) kullanılmıştır?
A) I.
B) II. C) III. D) IV. E) V.
2.
Aşağıdaki cümlelerde geçen ikilemelerden hangisi zarf değildir?
A)
Çocukları sorguya çektiler teker teker.
B)
Adamın gözleri mutluluktan ışıl ışıl parlıyordu.
C) Sizi
bulmak için akşama kadar ev ev dolaştık.
D)
Haziran geldikten sonra havalar günden güne ısınır.
E) Üç
gün boyunca tüm caddeler pınl pınldı.
3.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde türce özdeş sözcüklerin altı çizilmiştir?
A) Şair bu dizelerde neyi anlatmak istemiş?
B) Bize niçin uğramadığını çok merak ediyorduk.
C) Ben
de iyi insanlarla iyi geçinmek isterim.
D) Son kitabı hiç beğenilmedi.
E)
Bence bu şairimizin en güzel şiiri budur.
4.
Aşağıdaki dizelerden hangisinde ötekilerden farklı türde bir zarf vardır?
A)
İsmini dinleyeceksin serin esen rüzgârda
B)
Hatırlayacaksın beni gözlerin yaşla dolu
C) Bu
mahallelerde ömürler akşamüstü başlar
D) El
ele dolaştığımız bahçelere düştü yolum
E) O
küçük ev bana saray gibi göründü
5.
Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili sözcüklerden hangisi farklı görevde
kullanılmıştır?
A)
Cemal Bey bu katta değil, bir de yukarı kata bakınız.
B)
Yıllar önce ayrıldığı ülkesine mühendis olarak geri döndü.
C) Evde
canı sıkılınca hava almak için dışarı çıkmış.
D)
Arabanızı biraz ileri çekerseniz kapının önü açılmış olur.
E)
Yemek yenilen salon dolunca biz aşağı indik.
6.
Zarflar sıfatların derecelerini de artırır.
Aşağıdaki
cümlelerden hangisinde bu açıklamaya örnek bir kullanım vardır?
A)
Hastamız birkaç gündür çok iyi görünüyor.
B) Bu
hafta yine çok işimiz var.
C) Ara
sıra şekerli besinler tüketmesinin çok zararı olmaz.
D) Eve
geç gidince babası Cenk'e çok kızmış.
E)
Şehre yakın bir bölgede çok güzel bir evleri vardı.
7. I.
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
II.
Karşı damda bir güneş parçası
III.
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar
IV.
Bağıra çağıra düşerim yollara
Numaralanmış
dizelerin hangi ikisinde zarf (belirteç) vardır?
A) I.
ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III.
D) II.
ve IV. E) III. ve IV.
8.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim tamlaması zarf (belirteç) görevinde
kullanılmıştır?
A)
İstanbul’un cefası da çoktur, sefası da.
B) Yaz
aylarında şehirdeki insanlar kıyı kasabalarına giderler.
C)
Kasaba ve köylerin yollan yeniden düzenleniyor.
D)
İşten döndükten sonra evin bahçesinde çay içerdik.
E)
Denizden esen meltem, kasabayı serinletiyordu.
9. Şimdi(I) kavak ağaçları görünüyor
Penceresinden
Gündüzleri(II)
yağmur yağıyor
Ay
doğuyor geceleri(III)
Ve pazar(IV) kuruluyor karşı(V) meydanda
Bu
dizelerdeki numaralanmış sözcüklerden hangileri zarf (belirteç) değildir?
A) I.
ve II. B)l.ve lll. C) II. ve III.
D) III.
ve IV. E) IV. ve V.
10.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde hal eki alan sözcük fiili durum yönüyle
nitelemiştir?
A) Bir
pazar günü tüm arkadaşlarla bizim evde toplanalım.
B) Dün
durumu oldukça iyiydi, bizi ayakta karşıladı.
C)
Toplantı salonundaki kalabalığın içinde gözlerim seni aradı.
D)
Yaptığı her işte mükemmellik arar, kimseyi işine karıştırmazdı.
E)
Yetiştiremediği bazı işleri hafta sonu tamamlayacakmış.
11.
Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde sıfat tamlaması zarf (belirteç)
görevindedir?
A) Beş
kuruşun varsa beş yere düğümle.
B) İki
karpuz bir koltuğa sığmaz.
C) Az
eli aşta gör, çok eli işte gör.
D) Bir
ağacın gölgesinde bir sürü yatar.
E) Her
gün gezen kırda, bir gün uğrar kurda.
12.
Aşağıdaki cümlelerden hangisindeki ikileme durum zarfı görevindedir?
A)
Törene katılacak öğrenciler üçer beşer gelmeye başladı.
B)
Kendine göre bir ev bulmaları için eşe dosta haber bıraktı.
C)
Alışveriş yaptığımız adam bizi yalan yanlış sözlerle oyalıyor.
D) Eski
arkadaşlarımdan bazılarıyla ara sıra çarşıda karşılaşırım.
E)
Babalan yemekten önce abur cubur yemelerine çok kızardı.
13.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde soru anlamı zarfla sağlanmıştır?
A) Ne
zaman geleceğini size de mi söylemedi?
B)
Bizim geldiğimiz gün siz nereye gitmiştiniz?
C)
Kiraladığınız yeni ev kaçıncı kattaydı?
D) Bu
soğuk havada o kadar yolu nasıl yürüyeceksiniz?
E)
Kapıdaki çocuk sana telaşlı telaşlı ne anlatıyordu?
14.
Bedava yaşıyoruz, bedava(I)
Hava bedava(II), bulut bedava(III)
Dere
tepe bedava(IV)
Yağmur
çamur bedava(V)
Bu
dizelerde yer alan "bedava" sözcüklerinden hangisi türü bakımından
ötekilerden farklıdır?
A) I.
B) II. C) III. D) IV. E) V.
15.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde zaman zarfı yoktur?
A)
Biraz beklerseniz babam iki saate kadar gelir.
B) Yaz
aylarınnda bir haftalığına köye giderdi.
C)
Geçen ders Sait Faik'in bir hikâyesini okumuştuk.
D) Bir
zamanlar bizim evin yerinde yazlık sinema varmış.
E)
Sınava gireceği için sabaha kadar ders çalıştı.
16.
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde yer alan altı çizili zarf, gerektiğinde sıfat
olarak kullanılabilir?
A)
Karşı sınıftan biri ağlayarak bahçeye çıktı.
B) İki
haftadır işler çok ağır ilerliyordu.
C)
Söylemek istediklerini yarınki toplantıda çekinmeden dile getirirsin.
D) Yarın giderseniz ben de sizinle gelebilirim.
E) Ön
sıradaki yaşlı adam birden ayağa kalktı.
1. “ O, çocuk doğdu , çocuk öldü.” cümlesindeki
“çocuk” sözcüğü , görevi yönünden , aşağıdaki cümlelerin hangisindeki “iyi”
sözcüğü ile özdeştir ?ÖSS-1981
A)
İnsanlar yaşamaya değer en iyi günlerinin geride kaldığına
inanırlar.
B) Kanımca sen bu işi
ondan çok daha iyi yapabilirsin .
C) Çok iyi,
nasıl isterseniz öyle olsun !
D) Öğretmenlerin
başlıca görevi, gençliğe doğruyu, güzeli ve iyiyi öğretmektir.
E) En iyi öğretmen, gençlerde öğrenme hevesini ve
sevgisini uyandırandır.
2. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde “neden” sözcüğü , “ Bana neden gücendiğini anlayamadım.” cümlesindeki ile
aynı görev ve anlamdadır ?ÖYS-1982
A) Darılmasının gerçek
nedenini saklamaya çalışıyor .
B) Beni araması için
bir neden yoktu .
C) Bir değil , birçok
neden gösterilebilir .
D)Bu konuyu neden
edebiyat açısından ele aldığını anlayamadım.
E) Bunun bir gücenme
nedeni olabileceğini sanmıyorum .
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “açık ” sözcüğü , sözcük türü
yönünden , ötekilerden farklıdır ? ÖSS-1982
A) Açık havada yarım
saat dolaş , dinlenirsin.
B) Dünkü gazetede
başyazara yazılmış açık mektubu okudun mu?
C) Konuyu
saptırma , ne demek istediğini açık söyle .
D) Pazar
günü çok aradık ama açık eczane bulamadık .
E) İkinci
Dünya Savaşı’nda Paris açık şehir ilan edilmişti.
4. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde “ağır” kelimesinin görevi “Ağır bir hastalık
geçirdiğini bilmiyordum.” cümlesindekinden faklıdır ? ÖSS
-1983
A) İşler neden bu
kadar ağır gidiyor, anlamıyorum.
B) Ağır ve kirli hava
çocuklara daha çok dokunuyormuş.
C) Kapı açılınca
etrafa ağır bir koku yayıldı.
D) Suçlarken bile çok
ağır sözler kullanmadı.
E) Sağlığı ağır
işlerde çalışmasına engel değil.
5. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde “güzel” kelimesi ötekilerden
farklı görevde kullanılmıştır ? ÖSS- 1987
A) Yaz kış yeşilliğini
yitirmeyen çam korusu penceremden ne güzel görünür.
B) Uzaklardan gelen o
tatlı , o güzel sesin etkisiyle bir an durakladı.
C) Güldüğü zaman ,
ışıltıyla parlayan güzel dişleri ortaya çıkıyordu.
D) Sarışın , mavi
gözlü çocuğun güzel bir yüzü vardı.
E) O iyi insanlar , o
güzel atlara bindiler ,çekip gittiler.
6. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde “iyice” sözcüğü
ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır? ÖSS-1988
A) Nihayet bir
şirkette iyice bir iş bulabilmiş.
B) Arkadaşları onun
iyice bir öğrenci olduğunu söylüyor.
C) İyice bir film ama
dereceye gireceğini sanmıyorum.
D) Fazla tanımıyorum
ama iyice bir insana benziyor.
E) Ayşe yarınki sınav
için iyice hazırlanmış.
[tab:2.Sayfa]
7. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde “fena” sözcüğü , hem
anlamı hem de cümledeki görevi açısından ötekilerden farklıdır ? ÖSS -1989
A) Onun , söylendiği
kadar fena bir insan olduğunu sanmıyorum.
B) Çok fena bir yoldan
geçerek buraya geldik.
C) Bugün çok fena bir
olaya tanık oldum.
D) Şemsiyeni al ,
yağmur fena yağıyor.
E) Pencereyi aç ,
içerde fena bir koku var.
8. Aşağıdaki dizelerin
hangisinde , yüklemi durum yönünden belirten bir söz vardır ? ÖYS-1992
A) Evler yaptı
insanlar çağlar boyunca
B) Varlığımı
yalnız ona verdim ben
C) Ağır ağır
halay çekiyor kızlar
D) Solgun bir
gül oluyor dokununca
E) Ben bu yüzden
yalnızlığa hasretim
9. Aşağıdaki
cümlelerde altı çizili
sözcüklerden
hangisi türü
bakımından ötekilerden farklıdır ? ÖSS
-1992
A) Sen de şöyle bir
ayakkabı alabilirdin.
B) Sözünü
ettiğim yazı ötekidergideydi.
C) Onu değil , şuradaki kalemi istiyorum.
D) Öyle sorular yöneltti ki
yanıt bulamadım.
E) Böyle konuşursan anlaşamayız.
10. Aşağıdaki cümlelerin
hangisinde “üstünlük”
bildiren bir belirteç (zarf) vardır ? ÖYS-1993
A) Yol
yapım çalışmaları büyük bir hızla ilerliyor .
B) Burada göç , daha
çok , büyük merkezlere doğrudur .
C) Kentlere
doğru büyük bir nüfus hareketi görülmektedir .
D) Burası , nüfus
bakımından ikinci büyük kentimizdir .
E) Nüfus
planlamasıyla ilgili büyük sorunlarımız vardır .
11. Aşağıdakilerin hangisinde
cümlenin anlamını “durum” bakımından
tamamlayan bir sözcük vardır ? ÖSS-1995
A) Anlatılanları
sessizce dinliyorduk.
B) Öğleyin bize
geleceğini söylüyor.
C) Kimlik
kartını cüzdanına yerleştirdi.
D) Bu yıl Ege
kıyılarını gezmek istiyoruz.
E) Aşırı sıcaklardan çamların çoğu kurudu.
12. Aşağıdaki cümlelerin
hangisindeki ikileme, zarf olarak kullanılmıştır ? ÖYS-1995
A)Onun en çok dikkat
çeken yönü bakışları ve özellikle iri iri gözleriydi .
B)Yarım yamalak
İngilizce’siyle düşüncelerini anlatmaya çalıştı.
C)Filmdeki korkunç
sahneleri soğuk soğuk terler dökerek izledi .
D)Tatil haberini duyan
öğrenciler güle oynaya evlerine gittiler.
E)Konuşmacıya böyle
saçma sapan sorular yöneltmesi herkesi şaşırttı .
13 . Aşağıdaki cümlelerin
hangisin-de “zor”
sözcüğü , sözcük türü bakımından ötekilerden farklıdır ? ÖSS-2001
A) Zor işleri
hep bana yaptırıyorsun, diye yakınıyordu .
B) İstemeden zor
bir çalışmanın içine girmişti .
C) Terlemiş, çok
yorulmuştu, zor yürüyordu .
D) Öğretmenliğin
zor bir meslek olduğunu anlamıştı .
E) Zor günler
geride kaldı; rahat edeceğiz artık, diyordu .
Cevap anahtarı :
Cevap anahtarı :
1.B
|
5.A
|
9.E
|
13.C
|
2.D
|
6.E
|
10.B
| |
3.C
|
7.D
|
11.A
| |
4.A
|
8.C
|
12.D
|
1. Size
verdikleri (I)camdan kuşları hayatınız boyunca (II)aynı biçimde
taşır mıydınız, yoksa belki de (III)kızgın bir eriyikten başka (IV)hiçbir şey
olmayacağını (V)bile bile o cam kuşları eritir miydiniz?
Yukarıdaki
numaralanmış sözcüklerden hangisi, diğerlerinden farklı bir türde
kullanmıştır?
A) I.
B) II. C) III. D) IV. E) V.
2. Aşağıdaki
cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi türü bakımından ötekilerden farklıdır?
A) Seni bu
dünyada yapayalnız bırakıyorum.
B) Kendine
nasıl derinden ve katıksız inanıyorsun.
C) Hep o yersiz kanayan
dostluklara gölge düşürüyor.
D) En savunmasız yanlarım
her zaman açıkta kalırdı.
E) Bu hayata
ve bu insanlara da öyle acıyorsun.
3. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde soru anlamı bir soru sıfatıyla sağlanmıştır?
A)
Düşüncelerin olmadığı yaşam nasıl bir yaşamdır?
B) Tasarılar
olmazsa insanın varlığı neye yarar?
C) Neden hep
onun düşmanı olanlar kazanıyor yeryüzünde?
D) İnsan
yanlışlıkla bu duruma düşerse ne olur?
E) Bütün
kötülükleri tartan ağırlık sizce hangisidir?
4. Aşağıdaki
cümlelerden hangisinde zaman zarfı kullanılmıştır?
A) II.
Mahmut bu yeni gemiyle çok yakından ilgilendi.
B) Bu son
yolculuk hayli maceralı geçmişti bana göre.
C) Bu ona
parasını çok dikkatli harcamayı öğretmişti.
D) Turuncu
bir taksi sürekli arkamızdan geliyordu.
E) Elifin
mavi gözlerini ertesi gün görebilmiştim.
5. Aşağıdaki
dizelerin hangisinde altı çizili sözcük, tür ve görev bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Zannetme
bu mevsim sürecek hep böyle
B) Yârab, o siyah gözleri
ufkumdan çek
C) Hiç dinmeyecekmiş
gibi coştuk durduk
D) Hâlâ bize
her türlü bakış davetkâr
E) Âlemde
hayatın sonu er geç gelecek
6. Aşağıdaki
cümlelerde ikilemelerden hangisi diğerlerinden farklı bir tür ve
görevde kullanılmıştır?
A) Taksinin
şoförü arkamdan garip garip bakıyordu.
B)
Amatörlüğümün buram buram tüten dumanını fark etmişti.
C) Limanda
irili ufaklı yüzlerce yelkenli yarışmaya hazırdı.
D) Herkes
şaşkın şaşkın birbirlerine bakarken söze başladım.
E) Onca
yorgunluğuma rağmen kolay kolay uyuyamadım.
7. Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde -ce/-ca eki almış sözcük diğerlerinden farklı bir
tür ve görevde kullanılmıştır?
A)
Haksızlıklara karşı cesurca direnmiş ve onuruyla ölmüştü.
B) Bir
şiirin bitişi, bir mumun sönüşü gibi sessizce çekip gitti.
C) Onun
prenses rolü çeşitli uygarlıklara yüzyıllarca örnek oldu.
D) Garip bir
anne gizlice getirdi dünyaya en sevdiği çocuğunu.
E) Bozuk
havalarda yolcuların sığınacağı genişçe bir salonu bile yoktu.
8. Aşağıdaki
dizelerin hangisinde altı çizili sözcük fiilden türemiş bir sıfattır?
A) Onu hemen keyifsiz bir
havaya soktum.
B) Bu adam
herkesi yanlış yere gönderirmiş.
C) Benim kötü kalpli
biri olduğumu düşünme.
D) Bir
çağlayanınki gibi güçlü bir gürültüydü bu.
E) Herkes
gibi davranırsam ben de aynı sonla karşılaşırım.
9. Aşağıdaki
cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi tür bakımından diğerlerindenfarklıdır?
A) Yorgun atlar
gibi yavaş yavaş çalışıyorlardı.
B)
Ötekilerden daha duyarlı bir insan olduğumu anladım.
C) Beni yüreksiz biri
olarak gördükleri belliydi.
D) Kendimin gizli olmayan
bir köşesinde dinlenirdim.
E) Bu ses küçük bir
çocuk sesine benziyordu.
10. Bütün (I)bunlarda (II)başarılı olamayınca (III)kendisinin (IV)ona ne
kadar değer verdiğini kanıtlamak için (V)hiç olmadığı kadar çaba
harcamıştı.
Yukarıda
numaralanmış sözcüklerden hangisi türü bakımından diğerlerindenfarklıdır?
A) I. ile
II. B) II. ile III. C) III. ile V. D) IV.
ile V. E) II. ile V.
11. Bana
sormadan buna (I)nasıl cesaret ettiniz? Direndim ve ağlamaya
başladım.(II)Nihayet yakamı bıraktılar. (III)Gece (IV)büsbütün zindan
olmuştu. Arkadaşlarla(V)erkence kalkıp evlerimize döndük.
Yukarıdaki
parçada numaralanmış sözcüklerden hangisi sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I.
B) II. C) III. D) IV. E) V.
12. Âdeta (I)böyle sesleniyorum
toprağa (II)kısılmış bir sesle, (III)camlaşmış kelimeler,(IV)kızarmış bakır
levhalar haline gelmiş (V)yeni düşüncelerle.
Numaralanmış
sözcüklerden hangisi sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I.
B) II. C) III. D) IV. E) V.
13.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde soru anlamı soru zarfıyla sağlanmıştır?
A)
Bilmiyorum varlığım alevden bir gölge mi?
B) Niçin
sürükler beni, bilmiyorum bu gemi?
C) Her gün
bu kadar güzel mi bu deniz?
D) Giderim
gurbete daha nem kaldı?
E) Daha
senden başka âşık mı yoktur?
14. (I)Beni (II)nasıl (III)bir sona
sürükleyecek acaba (IV)bu (V)yeni yollar?
Numaralanmış
sözcüklerden hangisi, sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) I. B)
II. C) III. D) IV. E) V.
15.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde yüklemin anlamına kesinlik katan bir sözcük
kullanılmıştır?
A) Kayısı
dalındaydım daha demincek
B)
Telefonlarım niye boşa çalıyor?
C) Elbet
yarım değil, her an bütünsün
D) Bir şey
var efkârımı baştan alıyor
E) Sade aşk
üstüne yapılmaz yorum
16.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf yoktur?
A) Kader onu
mağlup etmiş görünse de o hiç yılmaz.
B)
Kitaplarda dostluğuna daha bir kuvvetle sarılır.
C) Hint’i
gözlerini kaybettikten sonra keşfeder.
D) Birçok
tercüme eseri edebiyatımıza o kazanırdı.
E)
Kütüphanesi olgunluk dönemine o yıllarda ulaşır.
17.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde miktar zarfı vardır?
A) Sonradan
unutabileceğim küçücük ayrıntıları not ettim.
B) Kısa bir
sessizlikten sonra sözü yine o adam aldı.
C) Bütün
bunlardan haberi olduğunu belirtmek istiyordu.
D) Babanızın
aramızdan ayrılmış olmasına çok üzüldüm.
E) Ona
karşı hemen bir yakınlık havasına girdim ben de.
18.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf kullanılmamıştır?
A)
Yazdıklarımı silmek için bu sayfaları karıştıracağım.
B) Farkına
varmam epeyce zaman aldı ama ben kesinlikle eminim.
C) Biraz
geri çekilerek izlemeye yetecek kadar bilincim var hâlâ
D) Kuşkusuz
sonunda adına kadar her şeyini unutabilirim senin.
E) Gözleri
olanlara dünyada hiçbir şey olmadığını söylemek zordur.
19.
Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisi, diğerlerinden
farklı bir tür ve görevde kullanılmıştır?
A) Bana
neden böylesine boş bir öykü anlatıyorsun.
B) Roma
artık gözüme bambaşka görünüyordu.
C) Soğuğa
aldırmadan kapıyı açıp dışarı çıktım.
D) Mutlu
olmak için farklı bir yolda yürümek yeterli.
E) Gelip
geçenlerin onu acımasızca kışkırttığını gördüm.
20. Ayaklar
altındaki (I)bu toprak, (II)neden birdenbire (III)yeni tüylenmiş,
uçmaya(IV)arzulu bir yavru kuş (V)gibi kanat
çırpıyor?
Numaralanmış
sözcükler, türlerine göre eşleştirilirse hangisi bu eşleştirmenindışında kalır?
A) I.
B) II. C) III. D) IV. E) V.
(I) En
önemli binalar oldukça eski görünümlüydü.
(II)
Mükemmellik asla bizimle aynı boyda olmayacaktır.
(III) Üstün
bir zihin insana mükemmel bir şeyin özlemini çektirir.
(IV) Bu sıvı çok derin
katmanlardan geldiği için su değildi.
(V) Bir
şeyler söylerken başını bana çevirir ve hafifçe gülümserdi.
21. Yukarıda
numaralanmış cümlelerin hangisinde, altı çizili sözcük diğerlerinden farklı bir
tür ve görevde kullanılmıştır?
A) I.
B) II. C) III. D) IV. E) V.
22.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir soru sıfatıyla sağlanmıştır?
A) Bir tek
kuru çekirdekten kocaman bir güneş parçası nasıl çıkar?
B) Güneş
hangi yollardan bu kapalı kutunun en gizli köşelerine sızar?
C) Kavun, bu
güneş balını gökyüzünden mi, topraktan mı emer?
D) Bir
karpuz çekirdeğinde bütün bir dünyanın düzeni yok mudur?
E) Sen,
kavun kabuğundaki nakışları niçin alıcı gözle değerlendirmedin?
23.
Aşağıdaki cümlelerde geçen ikilemelerden hangisi diğerlerinden farklı bir
tür ve görevde kullanılmıştır?
A) Yaşamdaki
yoğunluklar irili ufaklı sorunlardan kaynaklanır.
B) O mavi
mavi gözleriyle bana gülümseyerek bakıyordu.
C) Hiç
cesaret edemediği halde usluluğuna gizli gizli bir ödül bekledi.
D) Hayatın
her karesinde uzun uzun mevsimler vardı.
E) Çocuklar
delik delik giysilerle ortalıkta dolaşıyordu.
24.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı bir zarfla sağlanmıştır?
A) Bunu hiç
düşünmemiş miydin şimdiye kadar?
B) Niçin
bizimle karşılaşmak, bizimle çatışmak isterler?
C) Devler
nerede büyür ve nerede yaşarlar?
D) Bütün
insanlığın çekmesi gereken bir ceza mı var?
E) Bu bir
ceza mı yoksa bir mükâfat mı?
25.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı diğerlerinden farklı bir
sözcük türüyle sağlanmıştır?
A) Çaresiz
miyim şimdi ben?
B)
Yapabileceğim bir şey kalmamış mıdır?
C) O cezayı
ben mi çekeceğim?
D) O
sorumluluğu ben mi yükleneceğim?
E) Öfkesini
gidermek için niçin beni seçti?
CEVAP
ANAHTARI
1-E 2-D 3-A 4-E 5-B 6-C 7-E 8-B 9-D 10-E 11-C 12-A 13-B 14-A 15-C 16-D 17-D
18-E 19-D 20-E 21-C 22-B 23-C 24-B 25-E