22 Şubat 2014 Cumartesi

10. sınıf edebiyat cümlede anlam 100 soru

1. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, birinci dize ikinci
dizede gösterilen eylemin amacı durumundadır?
A) Arkasından bakmıştı ve sarsılarak
Yansımıştı o güzel resmi dalgalara
B) Aşk içerisinde ölmek için delikanlı
Bırakmış kendini zamanın nehirlerine
C) Kaynaklar armağan etmişti gelip geçene
Ve serin gölgeler, bütün kıyılar
D) Ama tüm ağırlığıyla vadiye sarkmıştı
Temellerine kadar iklimlerin parçaladığı
E) Canlı bir sarmaşık gibi görüntüler
Dökülmüştü kalenin üstünden
2. (I) Ben eskiden kalıbına, kıyafetine, konuşmasına, yürüyüşüne
bakarak, şu Nişantaşılı, bu Kadıköylü, bu Kasımpaşalı
diye teşhisler koyardım. (II) Bu teşhis ve tahminlerim
yüzde seksen de tutardı. (III) Şimdilerde bu yeteneğim
kalmadı. (IV) Daha doğrusu bu semtlerde oturanlarda
bu ortak nitelikler kalmadı. (V) Çünkü o nitelikleri
insanlara, çevresinin dekoru, yani evleri, sokakları,
bahçeleri; o semtin yerleşmiş eski kuşakları sindirirdi.
Yukarıdaki parçanın anlam akışına göre "Şimdi bu
semtlerin ne eski dekoru kaldı, ne de eski sakinleri"
cümlesi, numaralanmış cümlelerden hangisinden
sonra getirilmelidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
3. Gıpta etmek, bir güçsüzlüğün, yetersizliğin ifadesidir.
Güçlü insan gıpta etmez, gıpta ettiği şeylere… O gıpta
ettiğim dostlarım, kentlerdeki yaşamlarının anlamsızlığının
farkına varıp günün birinde cesur bir karar alabildiler.
Yukarıdaki parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?
A) karar verebilir.
B) ulaşmak için olanaklar yaratır.
C) kendini alıştırır.
D) uzaktan bakmayı yeğler.
E) ulaşmak için bir çalışma da yapmaz.
4. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir "amaç-sonuç"
ilişkisi vardır?
A) Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya
Toplanmıştı garipler şimde kervansaraya
B) Girmeden bir millete ayrılık, düşman giremez
Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.
C) Vatan üstünde hür esen rüzgâr
Ses götürmüş bütün diyarlardan
D) Keskin bir ürperişle kımıldandı anbean
Baktım ve anladım ki, o ejderdi canlanan
E) Meydanda kimse kalmadı artık bütün bütün
Bir top gürlemesiyle bu sahilde bitti gün.
5. Her şeyden şüphe edeceksiniz; hiçbir hazır bilgiyi —-.
Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez?
A) kabullenmeyeceksiniz.
B) şüpheyle karşılamayacaksınız.
C) araştırmadan kabul etmeyeceksiniz.
D) doğrudur diye hemen almayacaksınız.
E) hemen kabul etmeyeceksiniz.
6. (I) Halit Ziya, bir süre her şeyi karartıp, yalnız masayı
aydınlattığı için tuhaf bir gücü oluyor bu sahnenin. (II)
Edebiyatla resmin farkı yüzünden masa imgesinin bütünü
bir anda serilmiyor önümüze. (III) Ama yazar, edebiyatın
çarpıcı bir hünerinden yararlanıyor. (IV) İmgeleri
art arda yığıyor; ayrıntılar teker teker yerlerini alıyor anlatıda.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangi
ikisinde neden-sonuç ilişkisi vardır?
A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV.
D) I. ve III. E) II. ve IV.
7. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, anlatımda karşıtlıklardan
yararlanılmıştır?
A) Siz kimsiniz, niçin yalnızsınız burda?
B) Deniz kenarında Mecnun gibi gezerdim.
C) Sevdayı dilberden gönül usandı.
D) Ne dermandır ki, dert onda gizlidir.
E) Dertli, ne ağlayıp gezersin burda?
8. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde birinci dize, ikinci
dizenin nedeni durumundadır?
A) Bir güzel de düşemezse eşine
Ah çektikçe yüreğinden kan gelir.
B) Ayağına giymiş telli yemeni
Kaldıralım aralıktan kuşkuyu
C) İstersen ağa ol, istersen paşa
Gel gönül bu kadar düşme telâşa
D) Bak, mücevher kanatlı bir kuş olmuş
Kuru yaprakların telâşında güz.
E) Dönmez misiniz ey yolda kalanlar
Yolcular, garipler, garip çocuklar
9. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde ikinci dizede,
birinci dizede öne sürülen görüşün gerekçesi verilmiştir?
A) Yalnız git, yoldaş olma yüzsüze
Selâm verme görgüsüze, yolsuza
B) Komşu olma namussuza, arsıza
Sonunda başına belâ getirir
C) Kuru yaprak gibi göğe savrulma
Acı poyraz gibi esip yorulma
D) Zehirdir, kötünün ekmeği yenmez
Mert olan erkeğin ışığı sönmez
E) Elinden geldikçe iyilik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma.
10. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yargı nedeniyle birlikte
verilmiştir?
A) Bir tel kopar, ahenk ebediyyen kesilir.
B) Bu güler yüzlü adam ben değilim.
C) Doldurdu davul sesleri er meydanını
D) Eşsiz Boğaz, şerefli hayalin derindedir.
E) Buralardan uğurlanır mübarek aylar.
11. (I) Gündüzleri gezegen gözlemi yapmak için havanın
temiz olduğu günler seçilmelidir. (II) Nem oranının fazla
oluşu, güneş ışınlarının daha fazla saçılmasına neden
olacağından, görüşü engeller. (III) Ay, gündüzleri Güneş'ten
sonra en kolay gözlenebilen gök cismidir. (IV)
Sabah saatleri, gündüz gözlemleri için daha uygundur.
(V) Henüz Güneş atmosferi fazla ısıtmadığından, gözlem
daha rahat olur.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangi
ikisinde neden-sonuç ilişkisi yoktur?
A) I. ve II. B) III. ve IV. C) III. ve V.
12. (I) Böyle zamanlarda kendisini içgüdülerine bırakıyordu.
(II) Kendini yönlendiremediğinden içgüdüleriyle hareket
ediyordu. (III) Duygularının kendisini sürüklediği noktaya
gelmişti. (IV) Duygusal yoğunlukla aklıyla karar veriyordu.
Yukarıdaki cümlelerin hangi ikisi nedensellik bildirmektedir?
A) I. ve II. B) II. ve III. C) II. ve IV.
D) I. ve III. E) I. ve IV.
13. (I) Onu, hayatımın en önemli eserlerinden biri olarak
düşünüyorum. (II) Senelerdir, tamamlamanın uzun yıllar
alacağını düşündüğüm bir kitap üzerinde çalışmaktayım.
(III) Bu kitaba gördüğüm bir rüyanın verdiği esinle başlamıştım.
(IV) Bir gün, eğer yazmayı bitirebilirsem, böyle
bir kitabın insanlara son derece yararlı olacağını düşünür
dururdum. (V) Bu kitapla tüm bilgilerimizin, tüm öğretilerimizin
kaynağı olduğuna inandığım bir yeri anlatmaya
çalışıyorum.
Yukarıdaki parçada, anlam akışına göre "Halen de
öyle düşünmekteyim." cümlesi, numaralanmış yerlerden
hangisine getirilebilir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
14. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, birinci dize ile
ikinci dize arasında bir koşul ilişkisi vardır?
A) Bir bağ ki, görmezse terbiye, tımar
Çalı çırpı basar, dikenli olur.
B) İstinye körfezinde bu akşam garipliği
Bir sıkıntının sonunda teselli kadar iyi
C) Sabır tespihim kopmak üzredir
Ne zaman kalkacak bu perde ölüm?
D) Kınalamış on parmağın üstünü
Adam unutur mu eski dostunu?
E) Salına salına in de pınara
Durma güzel durma doldur testini
15. (I) Yarın… Bir acayip ve sihirli bir kapıydı. (II) Birdenbire
yirmi yedi yaşına açılan bir kapı ki, bu gece eşiğinde yatıyordu.
(III) Bu kadar telâşlı olmasına hiç de şaşılmazdı.
(IV) Çünkü bu kapının arkasında sevdiği insan vardı. (V)
Onunla oturup güzel şeylerden bahsetmişlerdi.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi,
kendisinden önce gelen cümlelerin nedenidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
16. (I) Mark Twain Kurulu'na bir Türk yazarın aday gösterilmesi
istenmişti. (II) O zaman Türk Yazarlar Derneği'nin
başkanı Halide Edip Hanımdı. (III) Bu istek onu çok güç
duruma düşürmüştü. (IV) Yeni yazarların çoğunu hiç mi
hiç tanımıyordu. (V) Eskilerden aday göstermeyi de nedense
istememişti. (VI) Sonunda Sait Faik'in aday gösterilmesine
karar verildi.
Yukarıdaki parçada, Halide Edip'in güç duruma
düşmesinin nedenleri numaralanmış cümlelerin
hangisinden itibaren söylenmeye başlanmıştır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
17. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, ikinci dize birinci
dizenin nedeni durumundadır?
A) Gün geçtikçe iki yüzlüleri sever oldum.
Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar gördüm.
B) Aşk ile, ikbal ile bahtiyar oldum diye
Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir?
C) Korku kanatlandırır ayaklarını birden
Endişeler, acılar onu hızla kovalar.
D) Efendiyi görünce evin sadık bekçisi
Üzüntüden, korkudan dehşetle titrer sesi
E) Sevinçten ve kederden başlarlar ağlamaya
Bu hali görür görmez yaşarır bütün gözler.
18. Sanatçı, ya birkaç bin aydın okuyucu bana yeter, onlar
için yazıyorum desin (I); sayısı oldukça az olan dergi
sayfalarında kalsın (II); kendi kendini boş tesellilerle avutup
gitsin (III); artık gazetelerde mi olur, magazinlerde mi
olur, nerde olursa, asıl okuyucusunu aramaya çıksın
(IV); üç beş kişinin değil, yüz binlerce kişinin önünde dolaşsın
(V).
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinden
sonra "va da amatörlük havasından sıyrılıp
büyük sanatın, topluluğun yolunu tutsun." cümlesi
getirilirse parçanın anlam akışı bozulmaz?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
19. (I) Onun için, bilgisayarın çeşitli ünitelerini çalıştığım
odaya yerleştirir yerleştirmez, icaplarına da baktım. (II)
Kasanın üstüne birkaç renkli biblo yerleştirdim. (III) Aynı
yöntemi, ekranın tepesi için de uyguladım. (IV) Yazıcı
için, üstü herhangi bir şey konamayacak kadar yuvarlak
olduğundan yapılacak bir şey yoktu. (V) Ama bu sorunu
da, bilgisayarın bütün ünitelerinin çevresini çeşitli kalemlikler,
biblolar, kitap açacaklarıyla doldurdum (VI) Böylece
ıvır zıvır eşyanın yardımıyla bu işi de halletmiş oldum.
Yukarıdaki parçada kişi, bilgisayara yaptıklarını açıklamaya
kaçıncı cümleyle başlamıştır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
20. (I) Sandalla giriliyor mağaranın içine. (II) Ağzına kadar
suyla doluydu mağara. (III) Mağaranın ortasında duran
birine bağırdığında sesin duyulmuyor. (IV) Ses uğultunun
içinde kayboluyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangi
ikisi diğer iki yargının nedenlerini açıklamaktadır?
A) I. ve II. B) II. ve III. C) I. ve IV.
D) II. ve IV. E) I. ve III.
21. (I) Kemal Tahir'i ben çocukluğumda çok sevdim, hâlâ da
çok severim. (II) Çok sıkıldığımda oturup Kemal Tahir'in
romanlarını okurum. (III) Kemal Tahir'de insan psikolojisi
hemen hemen hiç yoktur. (IV) Aksiyon edebiyatının en
parlak örneklerini vermiştir. (V) Hatta neredeyse başlangıç
noktası diyebilirim. (VI) Ne yazık ki, o kaynaktan beslenen
yeni yazarlar gelmedi.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir "hayıflanma" anlamı vardır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
22. (I) Abidin herkesin yardımına koşmak ister ama yapamazdı.
(II) Bir de şu var, herkes Abidin'i Paris’te çok büyük
etkisi olan bir kişi sanırdı. (III) Abidin de bu imajını
kolay kolay yıkmak istemezdi. (IV) Böyle olunca da başı
dertten kurtulmazdı. (V) Hatta bu nedenle çalışmalarının
yetişmediği bile olurdu.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
"Bir sanıdan memnun olma ve onu sürdürme"
anlamı ağır basmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
23. (I) Sekiz otuz haberlerinde, Edip Cansever'in ölüm haberi
verildi. (II) Bu haber inanılmaz ölçüde sarstı beni. (III)
Rastlanmadık bir biçimde ve yüksek sesle ağlamaya
başladım. (IV) Turgut'ta bunca sarsılmamıştım. (V) Üst
üste gelişte bir şey var belki de. (VI) Otuz yıllık arkadaşımdı.
(VII) Yalnız sanat serüvenimiz değil, hayat serüvenimiz
de iç içe durumlar yaşamıştı.
Yukarıdaki parçada anlatılanların nedenleri hangi iki
cümlede verilmiştir?
A) II. ve III. B) III. ve IV. C) IV. ve V.
D) V. ve VI. E) VI. ve VII.
24. Bu dönemden sonra, ona gösterdiğimiz ilginin ve yaptığımız
bakımın yönü değişti. (I). Artık yemek yemesiyle
uğraşmıyorduk (II). Onu daha çok eğlendirmeye çalışıyorduk
(III). Meraklı ve zekiydi, ama canı çabuk sıkılıyordu
(IV). Bu nedenle her zaman kendisiyle ilgilenmemizi
istiyordu (V).
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi,
kendisinden önce gelen cümlenin sonucu durumundadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
25. Hava sıcak, arkasındaki uzunca pardösü omuzlarından
sarkıyor, şapkası terden yapışıyor, ancak —-
Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanamaz?
A) o, buna hiç aldırmıyordu.
B) o, buna karşın yürüyordu.
C) o, bunların farkında değilmiş gibi yapıyordu.
D) o, yine de yoluna devam ediyordu.
E) o, çevresine çok önem veriyordu.
26. Bir ünlü devlet adamının her yıl bir önemli ulusal bayramda
yapmayı gelenek haline getirdiği uzunca konuşmasını,
o yıl sadece üç dakikaya indirmesinin nedenini
araştıranlar —-
Yukarıdaki cümle anlam bütünlüğü açısından aşağıdakilerden
hangisiyle tamamlanamaz?
A) çeşitli açıklamalar yapmışlardı.
B) değişik sonuçlara ulaşmışlardı.
C) aynı noktada birleşmişlerdi.
D) gerçek nedene ulaşamamışlardı.
E) ortak bir noktada buluşamamışlardı.
27. En emin olduğunuz şey olan evinizin kapı numarasını
bile akşam eve dönerken kontrol edeceksiniz; —-
Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülemez?
A) bakarsınız değişmiş olabilir.
B) bakarsınız numara yerinde olmayabilir.
C) bakarsınız yeni bir numara vermişlerdir.
D) bakarsınız yerinde duruyordur.
E) bakarsınız değişik bir numara olabilir.
28. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylem "nedeni ve
gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
A) Niye günlerin bakıra çalan rengi, içinde var sandığın
efsunla çarpışır?
B) Dalga vurdukça gider gelir çakıl taşları, hareket içlerinde
değildir.
C) Şimdi, güldüğünde neşesi kimseye ulaşmıyor sanıyor.
D) Kendisine ulaşan ve kendini sevdiren ay ışığının altında
titrer.
E) Günler ona, gitgide ağırlaşan bir ruhu hatırlatmaktadır.
29. (I) Geçen pazar Çamlıca’ya çıktık. (II) Bir kasım başını
yaşıyordu doğa. (III) Ama toprakta en küçük bir üşümüşlük,
tedirginlik yok. (IV) Seslerin yankısı havada asılı kalıyordu.
(V) Boğaz ve Marmara ütülü çarşaf gibi kırışıksız.
Yukarıdaki parçada anlam akışına göre "Sanki bir
yaz uzantısı." cümlesi numaralanmış yerlerden hangisine
getirilirse paragrafın anlam akışı bozulmaz?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
30. Karşıdaki tek katlı, iğri büğrü, tahta veya kerpiçten yapılmış
mini mini evler —-
Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa,
cümle farklı bir anlam kazanır?
A) gözümüzden silinir.
B) ufukta görünmez olur.
C) bana çocukluğumu hatırlatır.
D) dağların ardında kalır.
E) yavaş yavaş geçmiş zamana gömülür.
31. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "eylemin gerçekleşmesinin,
bir başka durumun gerçekleşmesine
bağlı olduğu" vurgulanmıştır?
A) Dalgalar kayalara vurdukça, zihnimde madeni bir
ses yankılanıyordu.
B) Düşünce örücüleri, yakut ağlarla kapatıyordu dünyayı.
C) Dehşet içindeydi gök, ortalık kekik ve zaman kokuyordu.
D) Ölümün içinde aradığımız hayat, belki de zamandır.
E) Titriyordum, ansızın silindi çevremde görünen bütün
yüzler.
32. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde şarta bağlı bir
durum söz konusudur?
A) Hayat yolculuğunda ağır darbeler alan içimdeki
prensesi korumak istiyordu.
B) Başımı çevirseydim bana yabancılaşan bir yüz bulacaktım
karşımda.
C) Yüzünde eskisi gibi kendi masumiyetimin yansımasını
göremeyecektim.
D) Arkamda sonsuzluğa açılan ve beni içine çağıran
kapı onun kapısıydı.
E) Ona bu hoyratlığı yakıştıramayacak kadar dünyadan
kopuk bir kadındı.
33. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "karşıtlıklardan"
yararlanılmıştır?
A) En diri yapraklar, en yaş dallar en uçlarda bulunur.
B) Gelecek ile geçmişin arasındaki o narin dere kurudu.
C) Donmak imkânsız, çünkü zaman bizden hızlıdır.
D) Çocukken çiçek incirleri yerdik haziran başlarında.
34. (I) Sahile bir ay ölüsü vurdu dün. (II) Bugün de bir kuyruklu
yıldız. (III) Gitgide boşalıyor evren. (IV) Bilgiler çoğaldıkça
boşluk da çoğalacak; her şey değersiz, battal
kalacak. (V) Bir tek düşünce yaşayacak. (VI) O boşlukta
yalnız hayatın anlamı kalacak.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
"Bir şeyin gerçekleşmesinin başka bir şeyin
gerçekleşmesine bağlı olduğu" vurgulanmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
35. I. Senin arkan yoktu, önün yok.
II. Nesneleri bil, gölgelere dokun.
III. Gelecek sonsuz bir rüyada
IV. Artık geçmiş bir kırmızı tilkidir.
V. Karşılaştığında onu hemen tanıyıverdin.
Numaralanmış dizelerin hangisinde, anlatımda karşıtlıklardan
yararlanılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
36. (I) Adam ötede, usul usul yanan şarabı" ateşe bakmadı
bile. (II) Bu yere hiç gelmemiş olduğunu biliyordu. (III)
Küçük çam suya doğru kökler salıyordu. (IV) Yavru bir
kurt ıslak tüyleriyle kuru toprakta sendeliyordu. (V) Geniş
yol, gittikçe daralıyordu.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
aynı varlığın karşıt durumları birlikte verilmiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
37. (I) Atatürk'ün bizi kırk yıl önce bıraktığı yerde bile değiliz
bugün. (II) Bizans entrikası ile birbirimizi çelmelemekle
meşgulüz. (III) Sen-ben kavgasından, yurt hizmetine
harcayacak gücümüz kalmadı. (IV) Dış itibarımız paramızın
değeri gibi düştü. (V) Yoksul durumumuzu dikkate
almadan mirasyedi savurganlığıyla günümüzü gün ettik.
Yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden hangisine
"Çok daha gerilere düştük" cümlesi getirilirse,
parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
38. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir "olasılık" anlamı
vardır?
A) Belirsizlikler bana birtakım kesinlikler sunardı belki.
B) Kuşun, dalda asılı kalışını düşündüm günlerce.
C) Mağaralar korkuludur, arkana bakma, ürperirsin.
D) Beklemiştin, işte doğdun, bildik oldu dünyan.
E) Sen, gerilemez denilen yaydan fırlatılan bir oktun.
39. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatımda karşıtlıklardan
yararlanılmıştır?
A) Ardımda bıraktığım hayalimin ağırlığı altında eziliyor,
inliyorum.
B) Yüzeye yaklaştığımda denizlerde gizli kalmış düşünceler
yukarıya doğru hareketleniyor.
C) Dalgaların, tunç levhaların, öncesizlik ve sonrasızlığın
arasındayım.
D) Yollara çıktığımda zavallı bir göçebe gibi hissederdim
kendimi.
E) Toprakta izlerimi görünce, yaşamakta olduğumu anlıyordum.
40. (I) Seçmenlerinizi kazanmak için konuşacaksınız. (II)
Parti içinde yükselmek için konuşacaksınız. (III) Kamuoyunu
kendinize çevirmek, halk kitlelerini kazanmak için
konuşacaksınız. (IV) Gazetecilere şirin görünmek için
konuşacaksınız. (V) O partinin bir milletvekili olduğunuz
için konuşacaksınız.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir "amaç" anlamı yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
41. (I) Affetmeyi eğitimsel bir araç olarak kullanmak isteyenler
vardır. (II) "Bu defalık affediyorum; umarım aklını başına
toplarsın." der böyle düşünenler. (III) Bu yöntem ne
yazık ki günümüzde geçerliliğini yitirmiştir. (IV) Ar damarı
çatlamış biri bu düşünceye, yönteme itibar etmez. (V)
Affetmenin bu laçka yanını sadece bugün değil, geçmişte
de keşfeden büyükler çıkmıştır.
Yukarıdaki parçada anlam akışına göre "Huy canın
altında olduğu için bu insan, bir süre sonra yine bildiğini
okur." cümlesi numaralanmış yerlerden hangisine
getirilmelidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
42. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öznellik daha ağır
basmaktadır?
A) Gerçekten de bu adamı yaşamı boyunca hep annesi
destekledi.
B) Hiçbir iş tutmadan başıboş yaşamasını da annesi
sağladı.
C) Babası, Adapazarlı bir kereste tüccarıydı o yıllarda.
D) Uzun hastalık yılları, vakitsiz ölümü hepimizi üzmüştü.
E) Adının unutulmamasını sağlamak da yine annesine
düştü.
43. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eylemin gerçekleşmesi
bir başka durumun gerçekleşmesine bağlıdır?
A) Böyle bakıldığında doğanın akışı insanı sıkıntıya
düşürür.
B) Aslında, anlatılmaya değer olanın ne olduğu sorulabilir.
C) Hayat, beni durağanlığın içindeki devinimi yakalamaya
yöneltti.
D) Parmakları arasına sıkıştırdığı kalemi çenesine dayamış
düşünüyordu.
E) Öykü, aslında, olaysız olayı anlatma gücünü göstermelidir.
44. —- o dönemi, en mutlu dönem diye niteleyişim onu mükemmel,
ideal, özenilecek bir dönem görmemden değil,
sadece ve sadece geçirdiğimiz bütün o abuk sabuk dönemler
içinde en tutarlı görmemden dolayıdır.
Yukarıdaki cümlenin başına aşağıdakilerden hangisi
getirilirse, daha önceki cümlelerde bazı olumsuzlukların
vurgulandığı anlaşılmış olur?
A) Bütün bunlara karşın
B) Bütün iyi niyetime karşın
C) Yaşadığımız dönemin olumlu koşullarına karşın
D) Bir iki olumlu iş yapılmasına karşın
E) Birkaç olumlu girişime karşın
45. (I) Sait Faik'i mayıstan mayısa hatırlarız. (II) Sait Faik,
hiç şüphesiz Türk edebiyatının en iyi hikâyecilerinden biridir.
(III) Öyle olsa onu mayıstan mayısa değil, her zaman
hatırlamamız gerekir. (IV) Öyle olsa onun kadar
değerli başka hikâyecilerimizi de hatırlamamız gerekir.
(V) Sait Faik'i mayıs ayında güncelleştiren, onun adına
düzenlenen hikâye yarışmasıdır.
Yukarıdaki parçada anlam akışına göre "Ama onu
mayıstan hatırlamamızın sebebi bu değildir." cümlesi,
numaralanmış yerlerden hangisine getirilmelidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
46. (I) Değerli hikâyecimizin vakitsiz ölümünden beri aksatılmadan
veriliyor bu armağan. (II) Bu, hikâye dalında
kalem oynatan tüm hikâyecilerin en fazla amaçladıkları
saygın bir armağandır. (III) Daha aylar öncesinden o yılkı
Sait Faik Armağanı'nı kimin alacağı büyük bir merak
ve heyecan konusu olurdu. (IV) Bu armağanın ilkine layık
görülmüş bir yazar olarak bu güzel duyguyu çok iyi
bilirim. (V) Daha sonraki yıllar beni de seçiciler kuruluna
aldılar.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde
"nesnellik" ağır basmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
47. (I) içeriğine değinmeden önce bu hikâyelerin hikâyesinden
de kısaca bahsetmemiz gerekiyor. (II) Kitap üç bölümden
oluşmaktadır. (III) Birinci bölümde başarılı altı
hikâye yer alır. (IV) ikinci bölümde ise Bitmemiş Hikâyeler
başlığı ile yine altı hikâye daha vardır. (V) Son bölümde
ise Raif Efendi'nin Katili ve Bir Yaz Levhası gibi
hikâyelerin Yahya Kemal'in el yazısıyla yer aldığını görürüz.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde
"öznel" anlatım ağır basmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
48. (I) Siyasi Hikâyeler, Osmanlının son dönemini anlatan
hikâyelerdir. (II) Bunlarda II. Mahmut dönemi anlatılır.
(III) Hikâyelerin merkezini saray çevresi oluşturmaktadır.
(IV) Sohbet üslubuyla anlatılan bu hikâyelerde, saray
çevresinde dönen dolaplar başarıyla ve büyük bir ustalıkla
anlatılmıştır. (V) Kimi kahramanlar da "devlet adamı"
kimliğiyle verilmiştir.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
"öznel" bir yargıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
49. (I) Şu da bir gerçek ki, şiirin doruğuna yükselen Beyatlı,
hikâyelerinde aynı yüceliğe ulaşamamıştır. (II) Tarih bilen
ve düzgünce anlatma gücü olan her yazar yapabilirdi
onun yaptığını. (III) Değişen şey, onun Yahya Kemalce
yazışıdır, yani deyiş özelliğidir. (IV) Teknik yönden, Yahya
Kemal'in hikâyeleri, Ömer Seyfettin çağının gerisindedir.
(V) Hele bugünkü hikâyeci kuşağının Yahya Kemal'den
öğreneceği hiçbir şey yoktur.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
Yahya Kemal'in yaptığının "özelliğinin ve özgünlüğünün"'
olmadığı vurgulanmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
50. (I) Bir diğer şair hikâyeci de Cumhuriyet sonrası Türk
şiirinin önemli temsilcilerinden Cahit Sıtkı Tarancı'dır. (II)
Edebiyata şiirle başlayan ve bunu ömrünün sonuna kadar
sürdürmüş olan şairin pek bilinmeyen bir yönü de hikâyeciliğidir.
(III) Tarancı'nın bu yönünün yeterince bilinmemesinin
çeşitli nedenleri vardır. (IV) Genelde edebiyatçılar
hangi alanda daha çok eser vermişse hep o
yönüne vurgu yapıla gelmiştir. (V) İnci Enginün'ün ifadesiyle
"Cahit Sıtkı Tarancı'nın şairliği onun bir başka sahada,
hikâyedeki başarısını örtmüştür." (VI) Gerçekten
Tarancı'nın şairliği, hikâyelerini oldukça geride bırakmıştır.
Yukarıdaki parçada, "Cahit Sıtkı'nın hikâyeciliğinin
şairliğinden geride kalmasının nedenleri" numaralanmış
cümlelerin hangisinden itibaren sıralanmıştır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
51. (I) Tanpınar'ın şiirlerinde tabiata yönelme sıkça ön plana
çıkar. (II) Yaşama sevincini sürekli dile getirir. (III) Irmak,
deniz, nehir, mevsimler, yağmur, akşam ve gece gibi tabiata
ait motifler, şiirlerinde hep karşımıza çıkar. (IV) Öte
dünya duygu ve inancının belirsizliği, şairin tabiata bağlanmasında
önemli bir işleve sahiptir. (V) Şair "Uzak bir
İklimde" şiirinde bu yönünü açık bir şekilde yansıtır.
Yukarıdaki parçada anlam akışına göre "Fakat yenemediği
ölüm korku ve endişesi, bu yaşama sevincine
ve tabiata olan bağlılığına gölge düşürür." cümlesi
numaralanmış yerlerden hangisine getirilmelidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
52. (I) Şair olmayı en güç, en erişilmez bir şey olarak düşündüğümü,
şairliği yıllarca özlemle hayal ettiğimi hatırlıyorum.
(II) Nitekim ilk kalem denemelerim de şiir değil,
nesir olmuştur. (III) Annem, Birinci Dünya Savaşı'nın
mütarekesi sıralarında ölmüştü. (IV) Beni Galatasaray
Lisesi'ne (O zamanlar henüz Mektebi" Sultanı") yatılı
olarak vermişlerdi. (V) İlk yazım, okulun ilk sınıflarında,
annemin ölümüne dair bir yazı oldu.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
yazar, kendi duygularını katmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
53. (I) Onun şiir ve hikâyelerinde benzerlikler bulmak mümkündür.
(II) Biraz da bu hikâyelerin eleştirel bir yaklaşımla
ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. (III) ilk dikkatimizi
çeken zaafların başında yazarın hikâyelerinde pek
karakter oluşturamamış olması gelmektedir. (IV) Tipler
üzerine kurulan bu hikâyelerde büyük ölçüde aynı konum
ve özelliklere sahip kahramanlar çokça yer almaktadır.
(V) Onlar, okuyucuyu pek şaşırtacak davranışlarda
bulunmazlar. (VI) Yaşadıkları karşısında nasıl bir tutum
içerisine gireceklerini önceden tahmin etmek mümkün
değildir.
Yukarıdaki parçada eserlere yönelik eleştiri numaralanmış
cümlelerin hangisiyle başlamaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.__
54. (I) Şiirlerinin yanı sıra iki de hikâye kitabı olan Ziya Osman,
edebiyatımızda Cahit Sıtkı gibi şairlik yönüyle kimlik
kazanmıştır. (II) Yalnız, hikâye konusunda Cahit Sıtkı'dan
daha şanslı ve daha başarılıdır. (III) Çünkü şairin
ilk hikâye kitabı henüz sağlığında Mesut insanlar Fotoğrafhanesi
adıyla yayımlanır. (IV) Bu kitapta dokuz hikâye
bir araya getirilmiştir. (V) Diğer hikâye kitabı ise şairin
ölümünden iki yıl sonra yayımlanmıştır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
"öznellik" sezilmektedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
55. Onu, yine annemin mezarını babamla beraber ziyaret
edişimizi anlatan…
Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanamaz?
A) bir yazı takip etti.
B) bir şiir izledi.
C) bir hikâye yazdım.
D) bir hikâye tamamladı.
E) bir şiirle sürdürdüm.
56. (I) Feyzi Halıcı'nın şiir dünyası nadir bulunan bir tazeliğe
sahiptir. (II) Beyaz mermerler üzerine düşen bir akşam
gizemidir. (III) Yeşil mermer üzerine düşen bir damla sudur.
(IV) Aynalarda parlayan gölge; seçkin bir çeşmedir.
(V) Aruz vezniyle söylenmiş dörtlüklerden oluşmuş bu şiirler.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
"nesnel" bir cümledir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
57. (I) Cahit Sıtkı'da olduğu gibi Ziya Osman'ın şiir ve hikâyeleri
de hayatından derin izler taşır. (II) Onun eserlerinde
de hayatının derin izleri daha yoğun ve somut olarak
karşımıza çıkar. (III) Şiirlerinde hece ölçüsü ve serbest
ölçüyü; hikâyelerinde ise Çehov tekniğini kullanmıştır.
(IV) Şiirlerinde gördüğümüz geçmişe sığınma, çocukluk
yıllarına duyulan özlem, hikâyelerinin de merkezini oluşturmaktadır.
(V) Dolayısıyla onun hikâyelerine, hayatından
somut kesitler taşıdığı için "yaşanmış hikâyeler" de
diyebiliriz.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
eserin içeriğine yönelik değildir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
58. (I) Kendisine sıcaklık duyulmakla birlikte baba, çocuğun
hayatından çekilmeye başlar. (II) Çünkü annesi öldükten
sonra babası bir başkasıyla evlenir. (III) Artık onun, yüzünü
görmediği bir de kız kardeşi vardır. (IV) Şiir ve hikâyelerini
birlikte ele aldığımızda bunu görebilmekteyiz.
(V) Bazı hikâyelerinde bu durum daha açık görülmektedir.
(VI) Şiirlerinin bir bölümünde de bu duygu yoğunluk
kazanmıştır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi,
kendisinden önce gelen cümlenin nedenini
açıklamaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
59. (I) Toplumun yozlaştığı dönemlerde bazı kesimler, bu
yozlaşmanın tadını çıkarırlar. (II) Romancı Thomas
Mann, yozlaşmış bir Alman toplumunun kronikçisi olarak
bunu yansıtmıştı. (III) Abdülhak Şinasi de, yozlaşmış
Osmanlı toplumumun garip, yarı deli, muttu ve kendine
yeterlilik içinde yaşayan tiplerini anlatmıştır. (IV) Ne var
ki, Thomas Mann gibi dışarıdan bakarak değil, biraz benimseyerek,
biraz hoş görerek, biraz da onlar gibi yaşayarak
anlatmıştır. (V) Abdülhak Şinasi, bu mutlu azınlığın
tatlı kaçıkları dışında kendine kahraman seçememişti.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
"beğeni ve karşılaştırma" bir arada verilmiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
60. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir koşul-sonuç ilişkisi
vardır?
A) Alçak gönüllü olursan yoktur senden iyisi
B) Dörtnala uzaklaşan şu zamanı durdurmak güç
C) Öylesine gelip geçiyor bütün güzellikler
D) Çalar saatinizi bir eski aşka kurmak güç
E) "Olacak olan olur" bu en büyük gerçektir.
61. Aşağıdaki dizelerin hangisinde anlatımda karşıtlıklardan
yararlanılmamıştır?
A) Bazen iniş, bazen yokuş gibiyim.
B) Seninle bir olmak bile ayrılık
C) Senin yokluğunda bir giz var başka
D) Çektin aldın beni ayrılığın kederinden
E) Acı tatlı gerçekler insanı zorlar bazen
62. Hayat, mutlu insanlar için kısa, mutsuz insanlar için de
uzundur.
Aşağıdakilerden hangisi, anlamca bu cümleye en
yakındır?
A) Hayatın süresi, insanın içinde bulunduğu duruma
göre değişir.
B) Hayat için mutluluk da mutsuzluk da göreceli kavramlardır.
C) Mutlu insanlar için hayat, çabuk yaşanan bir süreçtir.
D) Hayatı uzun gösteren, insanların mutsuz olmalarıdır.
E) İnsanlar nasıl yaşarsa yaşasın, hayatın süresi değişmez.
63. (I) Fuat Köprülü çok iyi biliyor Türk edebiyatını. (II) Sadece
çağdaş, kendi yaş grubunu değil. (III) Türk edebiyatının,
Türkiye dışında kalanlarını da biliyordu. (IV)
Türk edebiyatının kültürünü bilenlerin çok sayıda olduğunu
sanmıyorum. (V) Birçok araştırmacı belirli alanlarda
yoğunlaşmıştı.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir "zannetme" anlamı vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
64. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "sanatın, insanların
yaşamını kolaylaştırdığı" anlamı vardır?
A) Yalnız sanat, ulusların yükselişini gösterir.
B) Bir insan güzel sanatları severse, ona hiçbir iş ağır
gelmez.
C) Sanat hayatı uzun, insan hayatı kısadır.
D) Sanatta elle tutulur tek ve belli bir gerçek yoktur.
E) Sanat da hayat gibi insan içine daldığı oranda genişler
65. (I) O, kısa süre Ankara ve Paris'te kalmasının dışında
ömrünü İstanbul’da geçirmiş bir hikâyeci ve şairimizdir.
(II) İstanbul’a tutkun olan şairin bütün hikâyeleri İstanbul’u
anlatmaktadır. (III) Onun hikâyelerinde Boğaz'ı, İstanbul’u
sahil bölgelerini, Taksim'i bulabiliriz. (IV) Beyoğlu'nu,
Adaları, Eyüp ve mezarlıklarını olanca sıcaklığı ve
canlılığıyla görebilmekteyiz. (V) "O Mahalle" hikâyesinde
ise İstanbul'un bir kenar mahalle kültürü gözümüzün
önünde canlanıverir.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
diğerlerinden daha "genel" anlamlıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
66. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "başkalarının yaptığı
gibi" anlamı vardır?
A) Orantısız biçimleri olan mor çiçekleri de koparırdın.
B) Çiçeklerden de ağzına tanıdık bir tat dolardı.
C) Şimdi dağlar da unuttu seni garip gönlüm.
D) Tatların ne olduğunu bulmaya çalışırdın sonra da
E) Onu rüyalarında da görmüştün daha önce
67. (I) Can zamandır, dedik. (II) Ardımızda bıraktığımızı
düşündük. (III) Bizler ölüydük, zaman sürdü. (IV) Yanımız,
yöremiz, boşluk hep duruyordu. (V) Boşluk, ona
hükmetmeyi dilerdik.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
"İstenilen bir şeyin yapılamadığı" anlamı sezilmektedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
68. Yarım yüzyıl, düşüncelerimi şiire, romana, öyküye döktüm,
fakat içimdekilerin binde birini bile dile getiremedim.
Bu cümleden çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yazar düşündüklerinin tamamını eserlerinde yansıtmıştır.
B) Yazar düşüncelerini ifade etmek için çok sayıda
eser vermiştir.
C) Yazar, çok sayıda eser vermeyi düşüncelerini bütünüyle
anlatmak için yapar.
D) Yazar, çok sayıda eser vermekle düşüncelerini ifade
etmiş olmaz.
E) Ayrı türlerde eser vermiş olmak, düşüncelerini anlatmak
için yeterli değildir.
69. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, iki dize arasında
bir karşıtlık sezilmektedir?
A) Ey benim aşkınla bülbül gibi nâlân olduğum
Bayramdır çık nâz ile seyrana kurban olduğum.
B) Dış yüzüm böyle ağardıkça ağarmakta, fakat
Sormayın iç yüzümün rengini: yüzler karası
C) Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun
Birikmiş sulardan daha durgunsun
D) Fakat nasıl yapacaklar on beş gün içinde
Nasıl bütün bir insan kaderini tadacağım
E) Bir hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise
Yarın onda karşı gele, Hak şarabın içmiş gibi
70. (I) Gurbet Hikâyeleri, kendi insanını anlatan, memleketini
dile getiren hikâyelerdir. (II) Bu özellikleriyle Refik Halit
Karay, sadece 20. yüzyılda çok okunan bir yazar olarak
edebiyat tarihlerinde kalmayacak. (III) O, 21. yüzyılda
da flâş edebiyatçılar arasında olacaktır. (IV) Sadece
hikâyelerini değil, nesirlerini, ironik yazılarını da dikkatle
okuyanlar, onu özümseyenler kazanacaktır. (V) Kim bilir
belki de birçok hikâyeci ve yazarımıza da esin kaynağı
olacaktır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir "öngörü" anlamı yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
71. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde bir "yanılgı"
anlamı sezilmektedir?
A) Elâ gözlerini sevdiğim dilber
Yüzüne bakmaya doyamadım ben
B) İbrişim(ipek)den nâzik sandığım güzel
Meğer çelik gibi bükülmez imiş
C) İbret için gelmiş derler cihana
Noktadır benlerin sayamadım ben
D) Bu dünyayı kuran mimar
Ne hoş sağlam temel atmış
E) Horoz ibiğinden damlayan kan
Yollar ve sevgili türküler şahidimdir.
72. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "Daha önceden
bilmiyordum, yeni anladım." anlamı vardır?
A) Yüzündeki felâket izinden tanıdım seni.
B) Irmaklara, taşlara, güneşe ve aya hükmediyordun.
C) Şimdi fark ediyorum, güzelliğin de azalıp çoğaldığını.
D) Bakışların ufka ulaştığında, hiçbir şeyin önemi kalmamış
olacak.
E) Ayrı düştüğüm geçmişim, sırf bir zamanlar ben yaşadığım
için yaralıyor beni.
73. (I) Hikâyelerde, yirmili otuzlu yaşlardaki erkek kahramanların
hikâyeleriyle yüz yüze geliriz. (II) Bu kahramanlar
da bazı ortak özellikleriyle dikkati çeker. (III) Bunların
bir kısmı tek maaşla geçinmek zorunda kalan orta
halli insanlardır. (IV) Diğerleri de elde avuçta olanla yetinen,
bazen de geçim kaynağı belli olmayan tiplerdir. (V)
Hepsinin ortak özelliği ise küçük şeylerden mutlu olmaları,
büyük ideallerden ve hesaplardan uzak durmalarıdır.
(VI) Kimi günübirlik gönül maceralarıyla avunurken, kimi
de bir meyhane köşesinde eski sevgilisini düşünerek
kederlenir.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisi,
anlam kapsamı bakımından diğerlerinden daha
geniştir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
74. (I) Affetmek, tüm sakıncalarına karşın, suçluya kin gütmekten
iyidir. (II) Çağımız artık Gandhi'nin olgun ama
pasif direniş felsefesini geçersiz kıldı. (III) Hamlığa, gaddarlığa
karşı olgun ve derin bağışlayıcılık, artık zaaf sayılıyor.
(IV) Ama öte yandan yine çağımız eski kinleri ısıtıp
ısıtıp öne sürmeyi de çağdışı bir ilkellik sayıyor.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangi
ikisi arasında anlamca karşıtlık sezilmektedir?
A) I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile IV.
D) I. ile III. E) III. ile IV.
75. (I) Karşınızda pürdikkat, ağzınızdan her çıkanı büyük bir
hikmetmiş gibi kaçırmadan not eden kadınlı er-kekli gazeteciler;
(II) karşınızda sonuna kadar açılmış, soluk alışınızı
bile kaydeden mikrofonlar; (III) karşınızda her jestinizi
akşamki haber yayınında ekrana yetiştirecek objektifler;
(IV) karşınızda havai fişekler gibi patlayıp sönen
flaşlar; (V) karşınızda her biri bir başka soru sormak için
can atan muhabirler varsa, insan konuşmayı bile beceremez.
Yukarıdaki parçada numaralanmış bölümlerin hangisinde
bir "küçümseme" anlamı sezilmektedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
76. Çocuğunun her şeyini affeden kişi, ona hiçbir şeyini
affetmemekten daha büyük kötülük yapıyor demektir.
Aşağıdakilerden hangisi, böyle yetiştirilen bir çocuğun
yetişkinlik dönemlerinde göstereceği olumsuzluklardan
biri olmayabilir?
A) Doğru ile yanlışı ayıramayacağı için davranışları
dengesiz olur.
B) Yaptığı her yanlışın cezasız kalacağına inandığı için
yanlış yapmayı sürdürür.
C) Affetmenin ancak gerektiğinde yapılacağını anlamak
gibi bir erdemden yoksun olur.
D) Her yanlışı hoş görüldüğü için toplumsal konumu
çok iyi bir insan olur.
E) İyi ile kötüyü ayırt etme yetisi kazanmadığı için çevresine
karşı normal davranışlar gösteremez.
77. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "yapılan işin hiçbir
anlamı olmadığı, boşuna yapıldığı" anlamı vurgulanmıştır?
A) İyilikseverlik ve güler yüz, insana servetten daha
çok değer kazandırır.
B) İyiliğinize inanılmasını istiyorsanız, siz iyiliklerinizden
hiç söz etmeyin.
C) Aşağılık insanlara iyilik etmek, denize su taşımaya
benzer.
D) İnsanlar, önemsiz ve değersiz iyilikleri pahalı satarlar.
E) İyilik ediniz, karşısında kötülük göreceğinizi hiç aklınıza
getirmeyiniz.
78. Aşağıdaki dizelerin hangisinde, bir "olasılık" anlamı
vardır?
A) Kim bırakmış olabilir çıplak bir ayağın izini?
B) Kim rengârenk yansımalar düşürmüş sulara?
C) Kim koru canlı tutmuş külün altında?
D) Kim çizmiş bu çocuk yüzünü kumlara?
E) Kim çekmiş dalgalar arasından kayığını?
79. (I) Uzun yıllar önce değerli, büyük bir kültür adamımızı
yitirmiştik: Sabri Esat Siyavuşgil. (II) Her isim, herkeste
başka çağrışımlar uyandırabilir. (III) Sabri Esat
Siyavuşgil gibi çok yanlı ve her yanı ile parlak insanlar
azdır. (IV) Bu insanlar da, ister istemez aynı insanda
farklı çağrışımlar uyandırır. (V) Ayrıca Sabri Esat bir
alanda ihtisas yapıp onunla yetinecek soydan bir insan
değildi.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangi
ikisi arasında karşıtlık sezilmektedir?
A) I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV.
D) II. ile IV. E) IV. ile V.
80. Aşağıdaki cümlelerden hangisi, savunduğu düşünce
bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Susmak, söylenen bir sürü sözden fazlasını anlatır.
B) Konuştuğuna pişman olan çoktur, ama sustuğuna
pişman olan yoktur.
C) Susmak, kendine güvenmeyenlerin başvurduğu en
tehlikesiz yoldur.
D) Susmak, dış dünyanın tehlikelerinden kurtulmak
demektir.
E) Esenlik ve huzur on bölümden oluşuyorsa, dokuzu
susmaktır.
81. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "düşünülenle gerçeğin
örtüşmediği" vurgulanmıştır?
A) Tevfik Bey çocuk sevmezdi; onun için de çocukluğumda
bana pek az yüz vermişti.
B) Onu ilk gördüğümde, soğuk gibi gelmişti ama sonradan
en yakın dostum oldu.
C) Basit işlerden bile anladığı yok, aldığı işi yüzüne gözüne
bulaştırıyor.
D) Komşularını yanıltmamış, sınıfını geçemeyerek ailesinin
yüzünü kara çıkarmıştı.
E) Çocuğu o perişan haliyle her gördüğümde yüreğim
sızlıyordu.
82. Aşağıdaki ikili dizelerin hangisinde, ikinci dizede,
birinci dizedeki eylemin "doğal olduğu" vurgulanmıştır?
A) Beni sevdi diye sakın alınma
Dilberi sevenler olagelmiştir.
B) Doğan aylar gibi doğup dolanma
Çıkıp karşımızda güzel salınma
C) Salını salını yürekler ezer
Eymirli'den bir kız geldi pınara
D) Beni dertli ettin saldın dağlara
Hiç gelip sormadın halimi felek
E) Kadir Mevlâm tek saklasın nazardan
Zalim anan suya salmış yalınız.
83. (I) Yarışmada öyküleri Kemal Tahir'in seçeceği söylendi.
(II) Ben, Kemal Tahir'in benim yazdığım bir öyküyü seçeceğini
hiç düşünmüyordum. (III) Onun yazarlık yoluyla
benim yazarlık yolum çok farklıydı. (IV) Buna karşın, yarışmaya
bir öykü gönderdim. (V) Öykünün adı da Yazılmamış
Bir Günlüktü. (VI) Bu öyküyü daha sonra ilk kitabıma
da aldım.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde,
kendisinden önceki cümlede belirtilen olayın
nedeni gerekçesiyle birlikte verilmiştir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
84. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, eylemin gerçekleşmesi
bir başka durumun gerçekleşmesine bağlıdır?
A) Çocukluktan kalma bazı alışkanlıklarını değiştiremeyeceğini
biliyordu.
B) Bunlar, babadan kalma değerlere sahip çıkmanın
doğal sonuçlarıydı.
C) Onlardan kurtulmayı düşündüğünde yüzüne de bir
gülümseme yerleşiyor.
D) Evin kapısından bu gülümsemeyle girmemeliydi.
E) Kapıdan girerken, evi hangi yüzle terk ettiğini düşünüyordu.
85. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "bir şeyin ne olduğunun
sonradan öğrenildiği" anlamı vurgulanmıştır?
A) Bir ses, bir çizgi, bir şiir, bir büyük aşk
Bunlarmış ölümsüzlüğün esrarı meğer!
B) Her şey seni yansıtır gören gözler için
İdraklere sığmıyor zamanın, devrin
C) Kârun gibi zengin olsa yetmez kimine
Kaybeder asıl huzuru çaresiz insan
D) Yol yok, kılavuz yok, hani bir kalbe bakan
Göz görmüyor etrafı, karanlık sarmış
E) Bir şey yapabildinse şu dünyada eğer
İnsanlık unutmaz seni küçük de olsa eserin.
86. I. Ey hayat! Ölüme şükret, seni onun yüzünden seviyorum.
II. Hayat, değerli madenler gibi olmalı, biraz ağır çekmelidir.
III. Hayatın ne kadar kısa olduğunu anlamak için insan
çok yaşamalıdır.
IV. Toplumda iyi insanların varlığı, ancak kötü insanların
varlığına bağlıdır.
Numaralanmış cümlelerin hangi ikisi arasında anlamca
yakınlık sezilmektedir?
A) I. ile II. B) II. ile III. C) I. ile IV.
D) II. ile IV. E) I. ile III.
87. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir "kuşku" anlamı
vardır?
A) Kurduğu aksak cümleler acaba okunabilecek mi
gözlerinden?
B) İşaretler en sonunda tekrar doğsun, nesnelerle bir
olsun.
C) Ne zaman gelmiştim şimdi denen bu vakte.
D) Her şeyi tam bir dünyaya düştüğümü unutmuşum.
E) Yanımda oturan kişiler sanki bilmediğim bir dil konuşuyorlardı.
88. (I) Siz de yine lâfa lâfla karşılık vermek, özür için bile
olsa, hafif bir kinaye için bile olsa, yine konuşma zorunluluğunu
duyarsınız. (II) Bu böyle birbirine eklenerek
uzar gider. (III) Yarın siz de başka birinin dediğinden yararlanıp
ödeşirsiniz. (IV) Bunlar da haftalarca gazetelerde,
politik çevrelerde konuşulur. (V) Konuşacak daha
önemli konusu olmayan çeneleri meşgul eder. (VI) Bu
unutulur, başka bir söz düellosu onun yerini alır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
"küçümseme ve alay" anlamı diğerlerinden
daha ağır basmaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
89. I. Başkalarını korkutanın, kendisi de hep korku içinde
yaşar.
II. Kılıç ve saban, bu iki fatihten birincisi, ikincisine daima
yenilmiştir.
III. Kılıcı kınından çekenin, kendisi de kılıç altında can
verir.
IV. Bir insan, hiç istemeden de başka insanlara kötülük
yapabilir.
Numaralanmış cümlelerin hangi ikisi arasında anlamca
yakınlık sezilmektedir?
A) I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV.
D) I. ile III. E) II. ile IV.
90. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "Bir işin iyi veya
kötü olması, işin boyutlarında değil, kendisindedir."
düşüncesi vurgulanmıştır?
A) Kurnazlıklar ve ihanetler, ancak beceriksizlikten
kaynaklanır.
B) Dolandırıcılık aşk gibidir, zamanında kaçmasını bilmek
gerekir.
C) Hırsızlığın çirkinliği çalınan şeye göre değişmez; ha
altın çalmışsın, ha bir iğne.
D) Dizginler kısa tutulduğu zaman, atın azgınlığı çabuk
yatışır.
E) Kediyle oynayan, tırmalanmayı göze almış demektir.
91. Aşağıdaki soru cümlelerinin hangisinde "bir onaylatma",
anlamı vardır?
A) Saklanmak için eski bir otobüsten daha uygun bir
yer olabilir miydi?
B) Şimdi sorma sırası bende, sen burada ne yapıyorsun?
C) Zifiri karanlığın içinde niçin arka koltukta oturuyorsun?
D) Bu gizemli, karanlık gecede bana kim yardım edebilirdi?
E) Bu kadar karışık sorunların içinden nasıl çıkabilirsin?

92. Aydınlıkla karanlığı, savaşla barışı, yükselişle alçalışı
yakından tanımış olan kişi, hayatı gerçekten yaşamış
sayılır.
Bu cümleye göre hayatı yaşamış olmanın en temel
ölçüsü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hayatın güzelliklerini doya doya yaşamış olmak
B) Hayatın zorluklarını görmüş olmak
C) Hayatı çelişen yönleriyle yaşamak
D) Hayatı, kişinin istediği gibi yaşamış olması
E) Kişinin, hayatı olduğu gibi kabul etmesi

93. Sanatın büyük devirleri, ulusların ruh büyüklüğüyle aynı
zamana rastlar.
Aşağıdakilerden hangisi, anlamca bu cümleye en
yakındır?
A) Sanatın gelişmesinin de kendine özgü koşulları vardır.
B) Sanatın gelişmişliği ile toplumun ruhsal gelişmişliği
arasında koşutluk vardır.
C) Sanatı doğuran temel güç, toplumun ekonomik gelişmişliğidir.
D) Sanat, ruhsal yönden gelişmiş toplumlarda daha
çok sevilir.
E) Sanatçının ruhsal zenginliğini, toplumun gelişmişliği
besler.

94. İnsanın, mikroskop altında gülün köklerini inceleyeceği
yerde, onun goncasını seyredip sevinmesi daha iyidir.
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlede vurgulanan
düşünce ile örtüşmez?
A) İnsan, bir heykeltıraşın kullandığı mermerin kalitesine
değil, heykele bakmalıdır.
B) İnsan, ressamın kullandığı renklere ve tuvalin çeşidine
değil, ortaya çıkan resmin güzelliğine bakmalıdır.
C) İnsan, ortaya çıkan sanat eserine olduğu kadar, o
eseri oluşturan malzemeye de bakmalıdır.
D) İnsan, şairin seçtiği sözcüklere değil, ortaya çıkan
şiirin güzelliğine bakmalıdır.
E) İnsan, tiyatroda kahramanların yetiştiği bölgelere

95. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "bir inanmazlık, bir
kuşku" anlamı sezilmektedir?
A) Bir kelebek karanlıkta kanat çırpar
B) Kimse ona gidilemeyeceğini yalnızca kalındığını
söylememiş miydi?
C) Beklemenin, işitmek istemenin ne denli hoyrat bir
uğraş olduğunu bilir.
D) Korkularını bu sükûnet içinde alt edebilirmiş gibi oturuyordu.
E) Reddettiği dünyanın içinde olduğunu bilse daha iyi
olacaktı.

96. (I) Beş yıl önce İzmit-İstanbul tren yolu üzerinde bir
sarmaşık görmüştüm. (II) Bir fabrika bacasına sarılan bir
sarmaşık. (III) Kırmızı tuğladan fabrika bacasını zamanla
yemyeşil bir sarmaşık yukarı kadar sarmıştı. (IV) Doğanın
endüstriye karşı zaferi gibi aldım o görüntüyü. (V)
Zaferi demeyelim de, doğanın kendini hatırlatması diyelim.
(VI) Ben de varım demesi.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
başlayarak yazar kendi yorumunu yapmıştır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

97. (I) Bu eleştirilerimin bir suçlama değil, bir niteleme olduğu
ortadadır. (II) Yazarları, sanatçıları seçtikleri kesimlerle
konulardan ötürü kınamak düşüncesi benden çok
uzaktır. (III) Bence önemli olan, sanatçının aldığı konuyu
ve kesimi işleyişidir. (IV) Abdülhak Şinasi, kendi alanında
kimsenin yapamadığını yapmıştır. (V) Türk romanındaki
saygın yerini haklı olarak almıştır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde
"görecelik" vurgulanmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

98. (I) Hikâyelerimi okuduğunu, oyunlarımı seyrettiğini hiç
zannetmiyorum. (II) Öyle bir şey olsa söz arasında muhakkak
ima ederdi. (III) Benim yazarlığımı hep ikinci elden,
Yakup Kadri ya da Refik Halit'ten duyduğu olasılığı
galiba daha geçerliydi. (IV) Çünkü söze, onların övgüleri
ile başlardı. (V) "Yakup son piyesinizi çok beğenmiş, Halit
hikâyelerinizi övdü." gibi.
Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin birinde
"olasılık" diğerlerinde de "gerekçesi" verilmiştir.
Bu iki cümle aşağıdakilerden hangileridir?
A) I. ve III. B) III. ve IV. C) II. ve IV.
D) IV. ve V. E) I. ve V.

99. (I) Hoyrat tüketim toplumlarında, yüzyılların imbiğinden
geçmiş Uzakdoğu sporlarının etkisi büyük olmuştur. (II)
Çünkü bu sporun bir bilge yönü ve figürlerinin de çarpıcı,
düşündürücü niteliği vardır. (III) Kafa ve vücut yeteneklerinin
tam bir uyum içinde birleştiği genç sporcuda, bir
ermiş, yepyeni bir jön tipi yatmaktadır. (IV) Ama bu
sporcunun bireysel mutluluğu da her bireysel şey gibi biraz
lükstür. (V) Alçak gönüllülüğüne, sevecenliğine karşın,
bu sporcu yine de içe dönük ve bencildir.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
sporcunun hem olumlu, hem de olumsuz yönü
vurgulanmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
95. Aşağıdaki dizelerin hangisinde "bir inanmazlık, bir
kuşku" anlamı sezilmektedir?
A) Bir kelebek karanlıkta kanat çırpar
B) Kimse ona gidilemeyeceğini yalnızca kalındığını
söylememiş miydi?
C) Beklemenin, işitmek istemenin ne denli hoyrat bir
uğraş olduğunu bilir.
D) Korkularını bu sükûnet içinde alt edebilirmiş gibi oturuyordu.
E) Reddettiği dünyanın içinde olduğunu bilse daha iyi
olacaktı.
96. (I) Beş yıl önce İzmit-İstanbul tren yolu üzerinde bir
sarmaşık görmüştüm. (II) Bir fabrika bacasına sarılan bir
sarmaşık. (III) Kırmızı tuğladan fabrika bacasını zamanla
yemyeşil bir sarmaşık yukarı kadar sarmıştı. (IV) Doğanın
endüstriye karşı zaferi gibi aldım o görüntüyü. (V)
Zaferi demeyelim de, doğanın kendini hatırlatması diyelim.
(VI) Ben de varım demesi.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
başlayarak yazar kendi yorumunu yapmıştır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
97. (I) Bu eleştirilerimin bir suçlama değil, bir niteleme olduğu
ortadadır. (II) Yazarları, sanatçıları seçtikleri kesimlerle
konulardan ötürü kınamak düşüncesi benden çok
uzaktır. (III) Bence önemli olan, sanatçının aldığı konuyu
ve kesimi işleyişidir. (IV) Abdülhak Şinasi, kendi alanında
kimsenin yapamadığını yapmıştır. (V) Türk romanındaki
saygın yerini haklı olarak almıştır.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde
"görecelik" vurgulanmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
98. (I) Hikâyelerimi okuduğunu, oyunlarımı seyrettiğini hiç
zannetmiyorum. (II) Öyle bir şey olsa söz arasında muhakkak
ima ederdi. (III) Benim yazarlığımı hep ikinci elden,
Yakup Kadri ya da Refik Halit'ten duyduğu olasılığı
galiba daha geçerliydi. (IV) Çünkü söze, onların övgüleri
ile başlardı. (V) "Yakup son piyesinizi çok beğenmiş, Halit
hikâyelerinizi övdü." gibi.
Yukarıdaki parçada, numaralanmış cümlelerin birinde
"olasılık" diğerlerinde de "gerekçesi" verilmiştir.
Bu iki cümle aşağıdakilerden hangileridir?
A) I. ve III. B) III. ve IV. C) II. ve IV.
D) IV. ve V. E) I. ve V.
99. (I) Hoyrat tüketim toplumlarında, yüzyılların imbiğinden
geçmiş Uzakdoğu sporlarının etkisi büyük olmuştur. (II)
Çünkü bu sporun bir bilge yönü ve figürlerinin de çarpıcı,
düşündürücü niteliği vardır. (III) Kafa ve vücut yeteneklerinin
tam bir uyum içinde birleştiği genç sporcuda, bir
ermiş, yepyeni bir jön tipi yatmaktadır. (IV) Ama bu
sporcunun bireysel mutluluğu da her bireysel şey gibi biraz
lükstür. (V) Alçak gönüllülüğüne, sevecenliğine karşın,
bu sporcu yine de içe dönük ve bencildir.
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
sporcunun hem olumlu, hem de olumsuz yönü
vurgulanmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
CEVAP ANAHTARI
1 B 21 E 41 E 61 D 81 B
2 E 22 C 42 D 62 A 82 A
3 B 23 E 43 A 63 D 83 B
4 A 24 E 44 A 64 B 84 C
5 B 25 E 45 C 65 B 85 A
6 A 26 A 46 E 66 C 86 C
7 D 27 D 47 C 67 E 87 A
8 A 28 B 48 D 68 D 88 D
9 B 29 D 49 B 69 B 89 D
10 A 30 C 50 C 70 A 90 C
11 B 31 A 51 E 71 B 91 A
12 C 32 B 52 A 72 C 92 C
13 E 33 B 53 B 73 D 93 B
14 A 34 D 54 B 74 C 94 C
15 D 35 A 55 C 75 A 95 D
16 C 36 E 56 E 76 D 96 C
17 A 37 B 57 C 77 C 97 C
18 C 38 A 58 A 78 A 98 B
19 A 39 C 59 D 79 D 99 E
20 D 40 E 60 A 80 C


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder